Gümüşhane Gümüşleri:Gümüşhane hiç kuşkusuz tarihi süreç içerisinde günümüze dek önemini kaybetmemiş bir yerleşim yeridir. Gümüşhane adı Türkçe ‘gümüş’ ve Farsça “hane” kelimelerinden oluşmaktadır. Zengin altın ve gümüş madenlerinden dolayı Gümüşhane adını almıştır. Kentin, Romalılar döneminde ki adı “gümüş yeri” anlamına gelen Argyropolis idi.
Evliya Çelebi ise kenti ‘Gümüş şehri’ olarak anmaktadır. Osmanlı imparatorluğu Dönemi’nde Gümüşhane’de bulunan gümüş madenleri işletmeye açılmıştır. Eski Gümüşhane’nin bulunduğu mevkide darphanelerde imparatorluk hazinesinin 1/6’sını temin eden gümüş sikke basılmıştır.
Ünlü Seyyah Evliya Çelebi ‘Seyahatname’ adlı eserinde adını, Türkçe 'gümüş' ve Farsça 'hane' kelimelerinden alan Gümüşhane’yi 1646 yılında gezdiğini söylüyor. Ve “Gümüşhane şehri’nde 70 kadar gümüş madenleri vardır. Bu şehrin gümüş madenleri yedi koldan, kol kalınlığında tok damarlar olup, cümlesi kurşunsuz halis gümüş cevheridir” diye bilgi veriyor. işte bu cevheri tekrar işleyerek il ve ülke ekonomisine kazandırmak amacıyla bu günlerde hummalı çalışmalar yürütülmektedir.
Gümüş işlemeciliğini eski günlere döndürmek amacıyla Gümüşhane Valiliği’nin Halk Eğitim Merkezi’nde açmış olduğu kurslar yoğun ilgi görmektedir. Büyük bir sabır, el emeği, göz nuru, dikkat ve özenli işçilik gerektiren telkari tekniğiyle işlenen gümüşler Gümüşhane ekonomisine ve turizm potansiyeline katkıda bulunacaktır. Gümüşhane bu günlerde ‘Gümüş Sektörü’nün tekrar doğmasını heyecanla bekliyor. Hatta bu sektörde ki ilk işletme, Gümüşhane Valiliği’nin de yapmış olduğu katkılarla kurslardan mezun olan bir kursiyer tarafından açıldı bile.
Ala Kilim: Şiran’ın bütün köylerinde el tezgâhlarında dokunan ‘Ala Kilim; yöremiz el sanatları içinde önemli bir yere sahiptir. Ala kilimin iğmeleri keçi kılından, örgüsü yünden, tabii kök ile boyanmış yün ipliklerden olup, çeşitli model ve motiflerden, ağaç tezgâhlardan genel olarak 1,5 x 3 ve 3 x 4 ebatlarında dokunmaktadır.
Zilli Kilim: Kelkit’te üretilmekte olan ‘Zilli Kilimlerin tarihi Orta Asya’ya dayanmaktadır. Kilimler günümüzde tek parça halinde çok büyük ebatta üretilmelerine rağmen seccade tipleri de çok nadir örneklerdendir. Zilli Kilim dokumacılığı heybe, yastık, yolluk, duvar süsleri, nazarlık, isimlik, seccade olarak üretilmektedir. Eskiden çuval olarak dokunan Zilli Kilim motifleri, günümüzde bile sanat değeri taşımaktadır. Dokumada genellikle koyu renkler tercih edilmektedir. Zemin renkleri kırmızı, bordo, siyah, lacivert, yeşil, sarı kullanılmakta, bütün renklerde kök boya ve indiga kullanılmaktadır. Doğal ve pastel renkler isteğe göre kullanılmakta, kimyasal boya kullanılmamaktadır. Dokumada kullanılan ipler yapağı olup, değerli oluşundan sesli anlamında ‘Zilli’ ismi verilmiştir. Yöresel bir isimdir. Zilli Kilim dokumasında kullanılan ipler el eğirmesidir.
Dokumalar tek taraflı, tek yüz kullanılır. Kilim motifleri kabartmalıdır. Boya olarak kullanılan bitki ve kökler doğal bitkilerden elde edilmektedir. ilçede dokunan Zilli Kilimlere özgü yöresel motifler; aynalı perler, permalar, yaslamalar, eğri zincir, tırmık dişleri, boncuklu gözler, küçük perler, küçük erdumeler, kıvrımlar, tavşan tabanı, koçboynuzu, kurbağacık zincir.
Zilli Kilimin, hammadde kaynaklarından üretimine kadar gerekli bütün unsurların Kelkit yöresinde mevcut olması, teknolojik gelişmeye kolayca adepte edilebilmesi, üretilen kilimlerin ve bağlı ürünlerinin pazarlanmasında sorun olmaması Kelkit ve yöresine önemli miktarda ekonomik katkı sağlamaktadır.
İpek Halı:İpek halı, Kürtün’de üretilmektedir. ipek halı dokumacılığı, 1980 yılından sonra İzmit ve çevresinde oturan yöremiz insanları tarafından, ilçemizde oturan vatandaşlarımıza öğretilmesi yoluyla başlamış olup, ilerleyen zamanlarda İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün açtığı kurslarda daha yaygın hale gelmiştir.
Yörede, ipek halı dokumacılığı hemen hemen her evde yapılabilmektedir. İpek halı dokumacılığı için halı tezgâhı, makas, kirkit gibi araçlar gereklidir. 60 x 120 cm’lik bir halı için 4 kg ipek ipi kullanılmaktadır. Bir halı iki kişi tarafından iki ayda dokunabilmektedir.
Gudu (Güveç):Gudu, merkeze bağlı Dölek Köyünde yapılmaktadır.Gümüşhane'de hem bir bir yemek çeşidi hemde bu yemeğin pişirildiği kaba adını veren güveç,halk arasında "gudu" yada "gudi"olarak bilinir. Özellikle Ramazan aylarında gittiğiniz her yerde, bir güveç muhabbeti vardır.Fakir zengin her aile, Ramazan boyunca mutlaka bir iftarda güveç yapmaya çalışır, misafirler güveçle ağırlanır. Güveç, Gümüşhane'nin önemli bir kültür öğesidir. Genel olarak güveç adı altında güvecin su testisi, küp, kırıs, gudu, kıylı ve çanak çeşitleri vardır.
Anadolu'da genellikle bayanların dokuma işlerinde daha becerikli olduğu, bunun dışındaki ağaç, taş ve toprak işlemeciliğinde ise erkeklerin ustalığının ön plana çıktığını görmekteyiz. ilginçtir ki Dölek Köyü’nde bu işi ustaca yapan bayanlardır. Bu sanat anadan kıza devam ediyor. Hatta eski yıllarda Dölek Köyü’nden dışarıya yani başka köylere kız verilmediği söyleniyor. Böylece bu sanat kuşaktan kuşağa günümüze kadar devam ettirilmiştir. Bugün güveç ustası 30 – 40 bayan Dölek Köyü’nde ustalıklarını devam ettirmektedirler.
Güveç’in Ustalık Evresi:Güveç, kısaca topraktan yapılan pişmiş kapları ifade ediyor. Ancak her sanatta olduğu gibi güveç yapma sanatının da incelikleri vardır. Öncelikle güveç yapılacak toprağın uygun nitelikte olması gereklidir. Her toprak çeşidinden güveç olmamaktadır. Dölek Köyü’nün dışında kıraç tarlaların toprağı güveç yapmaya en uygun yapıya sahiptir. 1 - 2 km köyün dışından alınan toprakların taşları ayıklanıp, daha sonra su katılarak çiğneniyor. Kıvamına gelen çamurdan tamamen ilkel yöntemlerle güveç yapımına geçilir. Çamur, ‘gurufa’ denilen tahtanın üzerinde elde işlenerek şekil verilir. Düzgün şekil vermek için tarak kullanılır. ‘Granzı’ denilen parça ile ağzına şekil verilen güveç, ‘gogoç’ denilen parlak taş ile ıslatılıp düzlenip, fırınlamaya hazır hale gelir. Fırınlama tezek ve odun ateşiyle ısıtılan tandırda yapıldıktan sonra pişen güveçlerin yemek yapılacak hale gelmesi için zillenmesi gerekir. Zilleme sütle ya da ayranla güvecin pişirilmesi olayıdır ki bu yapılmazsa, güveç dayanıklı olmaz. Bu şekilde hazırlanan güveçler satışa hazırdır.
Ağaç, Demir İşleri Yapımı ve Örgü İşleri: Geleneksel ahşap yapım işleri ve demir işleri Kürtün’de yapılmaktadır. İlçenin ormanlarla kaplı olması nedeniyle, yöre insanının el sanatlarına yatkınlığı, ağaç işlemeciliğini gündeme getirmiştir. İlçede, ağaç işlemeciliğinin yanında demir işleri, örgü işleri ve sarı işlerde yapılmaktadır. Üretilen bu eşyalar turistik bölgelerde, yayla şenliklerinde ve yöre pazarlarında doğrudan tüketiciye sunulmaktadır.
Demir işleri | Ağaç işleri | Örgü işleri |
|
Balta | Yayık | Yün Çorap (koyun yünü) |
|
Nacak | Kova | Kıl Çorap (keçi yünü) |
|
Girebi | Külek | Heybe |
|
Karasapan demiri | Saksı takımı |
|
|
Kapı menteşesi | Çocuk beşiği |
|
|
Kapı anahtar | Oklova |
|
|
Orak | Sofra ayağı |
|
|
Nal | Ağaç ması |
|
|
Mıh vb. | Çatal, kaşık |
|
|
El Kantarı | Elbise askısı |
|
|
İbrik | Sehpa |
|
|
Çan (sarı işi) | Tencere ve |
|
|
Zil (sarı işi) | demlik altlığı |
|
|
| İsimlik | |
|
Kaynak:Gümüşhane Valiliği Yayınları-8
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Gümüşhane Gezi Rehberi