İlçe ile ilgili özel olarak, arkeolojik araştırmalar yapılmamış olmakla birlikte, Kürtün çevresinde görülen kale harabeleri ve zaman zaman tarım çalışmaları sırasında yeraltından çıkarılan harabe bina kalıntıları dikkate alındığında, bu yörede yaşam, milattan önceki yıllardan beri var olduğu kanaatini uyandırmaktadır. Hitit Devleti’nin yıkılışından sonra Urartu hâkimiyetine girdiği tahmin edilmektedir. Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nde, Trabzon Sancağı sınırları çiziminde, Kürtün ismine rastlanılmaktadır.
Çeşitli tarihi kaynaklarda Kürtün, 1461 yıllarında beylik olup ilk Osmanlı - Akkoyunlu Antlaşması’yla (Yassı Çimen Antlaşması), iki devlet arasında tampon bölge olarak kaldığı belirtilmektedir. Kürtün’ün, Osmanlılar zamanındaki ismi Kürtün Cezere olup Cezere denilen yerin Kürtün bölgesinin idare merkezinde bir kale olduğu, Sinan Bey’in Trabzon’daki ‘Kulaklı Çeşme’ kitabesinden anlaşılmaktadır. Fatih’in Trabzon’u 1461 yılında fethinden sonra, Gümüşhane ile birlikte Trabzon’a bağlanmıştır. Cumhuriyet Dönemi’nde, Gümüşhane’nin 1925 yılında müstakil il olması sonucu olarak Kürtün de, Torul’a bağlı olarak Gümüşhane’ye bağlanmıştır. Daha sonraki yıllarda ilçe statüsünü kazanmıştır.
Kürtün’ün kuzeyinde Giresun’a bağlı Çanakçı ilçesi, kuzeydoğusunda Trabzon İli Maçka, Şalpazarı ve Tonya ilçeleri, doğusunda Torul ilçesi, güneyinde ise Giresun’a bağlı Alucra, batısında Doğankent ilçesi yer alır. İlçede, iklim olarak Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu Bölgesi arasında bir iklim geçişi teşkil eder gibi görünse de, son yıllarda yapılan Kürtün Barajı etkisiyle, ilçede daha çok Karadeniz Bölgesi’nin iklim tipi hüküm sürmektedir. İlçenin ekonomisinde tarım ve hayvancılık kısıtlı olarak yapılmaktadır. Son yıllarda ise Kürtün Baraj Gölü’nde kafes balıkçılığı gelişmeye başlamıştır. İlçede, el sanatları olarak ‘ipek halı’ üretilmektedir. İpek halı dokumacılığı, 1980 yılından sonra İzmit ve çevresinde oturan yöremiz insanları tarafından ilçemizde oturan vatandaşlarımıza öğretilmesi yoluyla başlamış olup, ilerleyen zamanlarda İlçe Halk Eğitim Merkezi’nce açılan kurslarda daha yaygın hale gelmiştir. Yörede, ipek halı dokumacılığı hemen hemen her evde yapılabilmektedir. İpek halı dokumacılığı için halı tezgâhı, makas, kirkit gibi araçlar gereklidir. 60 x 120 cm’lik bir halı için 4 kg ipek ipi kullanılmaktadır. Bir halı iki kişi tarafından iki ayda dokunabilmektedir. Diğer yandan, ilçenin büyük bir alanının ormanlarla kaplı olması nedeniyle, yöre insanının el sanatlarına yatkınlığı ağaç işlemeciliğini gündeme getirmiştir. İlçede, ağaç işlemeciliğinin yanında demir işleri, örgü işleri ve sarı işleri el sanatları da yapılmaktadır. Üretilen bu eşyalar turistik bölgelerde, yayla şenliklerinde ve yöre pazarlarında doğrudan tüketiciye sunulmaktadır.